Depreme dayanıklı binaların inşasının en kritik süreci olan kentsel dönüşüm, vatandaşların barınma krizi yaşamasına neden oluyor. İnşaat Mühendisi Nazım Ergin, yeni kurulan Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’na yönelik işlevsellik ve liyakat uyarısında bulunurken, ‘sosyal lojman’ projesinin sürece katkısı olabileceğini önerisini getirdi.
“YEREL YÖNETİMLER VE BAKANLIK ARASINDA İŞBİRLİĞİ KURULMALI”
Ergin’e göre proje; mevcut yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi veya yeni binaların deprem güvenliği odaklı inşa edilmesi amacıyla geliştirilen bir çözüm olarak ön plana çıkıyor.
Ergin, projenin detaylarına yönelik “Günümüzde, kentsel dönüşüm şehirlerimizin geleceğini şekillendiren kritik bir süreç haline gelmiştir. Ancak bu sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için bakanlıklar, belediyeler ve yerel yönetimler arasında işbirliği gerekmektedir” dedi.
“UMUT IŞIĞI OLARAK GÖRÜLDÜ”
Ergin, ‘Sosyal Lojman’ Projesi’nin, vatandaşlara güvenli barınma olanağı sunmayı ve kentsel dönüşümü minimum maliyetle gerçekleştirmeyi hedeflediğini belirtti. Proje, mevcut yapı stoğunun yetersiz ve güvensiz olduğu birçok bölgede yaşayan vatandaşlar için bir umut ışığı olarak değerlendiriliyor. Ergin’in aktardığına göre; projenin hayata geçmesi halinde sosyal lojmanlar; minimum maliyetle inşa edilerek, kentsel dönüşüm sürecinde güvenli bir şekilde barınma imkanı sunabilir.
“BELEDİYELERİ SORUMLULUK ÜSTLENMEYE TEŞVİK EDECEK”
Ergin, projeye yönelik şu bilgileri paylaştı:
“Sosyal lojman projesini, yaşadıkları güvensiz yapıların dönüşümünü beklerken vatandaşların yaşam standartlarını yükseltmesi amacıyla hazırladım. Sosyal lojmanlar, projenin hayata geçmesi durumunda vatandaşların güvenliği ve yaşam standartlarını artırmanın ötesinde, belediyeleri de önemli bir sorumluluk üstlenmeye teşvik edecek.”
“KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ DAHA SÜRDÜRÜLEBİLİR OLACAK”
“Sosyal Lojman Projesi, kentsel dönüşümün daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirilmesi için bakanlıklar, belediyeler ve yerel yönetimler arasında işbirliğini güçlendirebilir. Bu proje, şehirlerin geleceğini daha yaşanabilir hale getirmeyi ve güvensiz yapıların dönüşümü sürecinde hem vatandaşların barınma sorununun önüne geçebilir hem de belediyelere önemli bir görev yükler.”
